"Sâhil-i selâmet olan Dârüsselâma Ümmet-i Muhammedi'yeyi (a.s.m.) çıkaran bir Sefine-i Rabbâniyede çalışan hademeleriz."
Bütün Müslümanların zilletten ve sömürge ahalisi olmaktan kurtulmaları için Kur’an ve sünnete sarılmalarının önemi.
“Tarikat, şeyh, mürid, velâyet, keramet” gibi konuların şer’î esaslar çerçevesinde anlatıldığı eser, İslâmî kaynaklar arasında önemli bir boşluğu dolduruyor.
Dört mezhebdeki zekât hükümlerini bir araya toplayan Kitâbü’z-Zekât’ta, şer’î delillere dayanılarak kimlerin zekâtla mükellef olduğu ve kimlere verilebileceği anlatılıyor.
Hz. İsa aleyhisselâmın yeniden dünyaya inişi 13 âyet-i kerime ve 84 ehâdîs-i şerîfe ışığında inceleniyor.
ORUCUN HİKMETLERİ Bedîüzzaman Said Nursî (ra)’ın Ramazan-ı Şerif’e dâir kaleme aldığı
MÜELLİF
MOLLA MUHAMMED EL-MUŞİ EL-KERSİ
Fânî dünya hayatı bittikten sonra, mahlûkatın intikal edeceği ebedî âlemin iki büyük toplanma yerinden birisi olan Cehennem, Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî tarafından her yönüyle ele alınarak kitap haline getirildi. “Dâr-ı Şekávet Cehennem” adını taşıyan kitapta; Kur’ân-ı Kerim, hadis-i şerifler, muteber İslâmî eserler ve Risâle-i Nûr kaynak alınarak Cehennem’e dâir bütün bilgiler, istifadeye arzediliyor.
Bu devirde, ehl-i dalâletin yanlış telkinâtıyla şüphe ve yanlışa düşen ehl-i imanın, bilhassa itikadını koruması ve düzeltmesi gerektiği vurgulanan kitabın Takdim yazısında, kitabın yazılış maksadı şöyle anlatılıyor:
“Bizim vazífemiz, Cennet ve Cehennem gibi gáyet ehemmiyyetli olan bu mevzú‘ları, başta Kur’ân ve Hadîs olmak üzere kaynağından araştırmak, toplamak, derlemek; bunlara dâir aklı meşgúl ve işkâl eden ve yanlış telakkí edilen mesâili îzáh etmek súretiyle ümmeti doğru yönde bilgilendirmek; ehl-i îmânın i‘tikádını düzeltmektir.”
Semendel Yayınları arasında çıkan kitapta “Te’lîf ettiğimiz bu eser, Cehennem’e dâir bütün mesâil, sıfât ve ahvâli; onun envâ-ı türlü azâbını; dâimî şekávet mahalli olması gibi konuları, âyât-ı Kur’âniyye ve ehâdîs-i Nebeviyye ile ayrı ayrı başlıklar altında îzáh ve isbât eder.” deniliyor.
Haşr-i cismânînin iki büyük mükâfât ve cezâ merkezinden birisi olan Cennetin; bütün tafsîlâtıyla, âyetler, hadîsler ve Risâle-i Nûr esas alınarak anlatıldığı Dâr-ı Saâdet (Cennet) kitabı, Semendel Yayınları arasında çıktı.
Cennet ve Cehennem’in varlığı ve mahiyeti konusunda birtakım şüphelerin ortaya atılarak ehl-i imanın itikadına zarar verildiğinin anlatıldığı eserin Takdim yazısında, “Ehl-i nifak ve dalâletin, mezkûr mesâil hakkındaki efkârının ne kadar mesnedsiz ve asılsız olduğunu isbât etmek, hem de ehl-i imanın bu mevzular hususundaki imanlarını takviye etmek için bu eseri bir hey’et-i ilmiyye olarak kaleme aldık.” deniliyor.
Üstâd Bedîüzzamân (ra) Hazretleri, “Yirmi Sekizinci Söz” adlı eserinin baş kısmında şöyle buyuruyor:
“Şu söz, Cennet'e dâirdir. Şu Söz'ün iki makámı var. Birinci Makám, Cennet'in ba’zı letâifine işâret eder. Fakat Onuncu Söz'de on iki hakîkat-ı kátıa ile gâyet kat'î bir sûrette ve bu Söz'ün İkinci Makámında Onuncu Söz'ün hülâsası ve esâsı, müteselsil gâyet metin Arabî bir bürhân-ı kat'î ile gâyet parlak bir tarzda vücûdu isbât olunan Cennet'in isbât-ı vücûdundan bahis değil, belki şu makámda yalnız suâl ve cevâba ve tenkîde medâr olan birkaç ahvâl-i Cennet'ten bahseder.
Eğer tevfîk-i İlâhî refîk olsa sonra azîm bir söz, o muazzam hakîkata dâir yazılacaktır, inşâallah.” (Sözler, 28. Söz, s. 497.)
Bedîüzzamân (ra) Hazretleri, bu cümleleriyle ileride Cennet’in letâifinden ve ahvâl-i Cennet’ten bahseden “Azîm Bir Söz”ün te’lîf edileceğini tebşîr buyurmuştur. Molla Muhammed el-Mûşî el-Kersî'nin te'lifi olan eserin, Üstâd Bediüzzamân (ra) Hazretleri’nin müjdelediği “Azîm Bir Söz”ün bir ferdi, bir mâsadakı, bir nümûnesi ve bir misâli olmasını, rahmet-i İlâhiyyeden temennî ve niyâz ederiz. Böyle bir tebşîre bizleri lâyık gören Yüce Rabbimize hadsiz hamd ü senâlar olsun.
SEMENDEL YAYINLARINDA
103 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi
© 2024 Risale i Nur Şerhi