Müellif: Bediüzzaman Said Nursî / Şârih: Molla Muhammed el-Kersî
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, Birinci Dünya Harbi'nin ilk yıllarında, Doğu Anadolu'daki cephe hattında muharebeye bizzat iştirak ederken Arapça olarak telif ettiği “İşârâtü’l-İ’câz” adlı eseri, Molla Muhammed el-Kersî tarafından orijinal nüshası esas alınarak tercüme ve şerh edildi. Eserin Takdim yazısında, Bediüzzaman Hazretlerinin beyanlarına dayanılarak neden yeni bir tercüme ve şerh yapıldığı anlatılıyor.
“Eserimi, hakíkí bir tefsîr niyyetiyle yapmadım; ancak ulemâ-i İslâm’dan ehl-i tahkíkın takdîrlerine mazhar olduğu takdîrde, uzak bir istikbâlde yapılacak yüksek bir tefsîre bir örnek ve bir me'haz olmak üzere o zamânların insânlarına bir yâdigâr maksadıyla yaptım.” diyen Bediüzzaman, eserin "umûm Risâle-i Nûr’un bir fihristesi, bir listesi ve o Nûr bahçesinin bir fidanlığı ve sırr-ı i’câzi’l-Kur’ân’ın bir menbaı olduğu"nu da belirtiyor.
Dakík nükteleri ve ince ma’nâları ihtivâ eden bu mübârek tefsîr, müellifinin her ân şehîd olmayı beklemesi gibi bir hâlet-i rûhiyye içinde kaleme alındığı için, İslâm tarihinde bu ma’nâda böyle bir tefsîrin eşi ve benzerine rastlanmıyor.
“Arabî İşârâtü’l-İ’câz Meâl ve Şerhi”nin altıncı cildinde Bakara Suresi’nin 23-25. âyetlerine yer veriliyor. Kur’ân’ın temel mevzularından birisi olan nübüvvet müessesesinin lüzumu ve ehemmiyetine dikkat çekilen 23. âyetin tefsîrinde, Hz. Resûlullah (asm) Efendimizin ümmîliği ile beraber bütün ulûm-u evvelîn ve âhirîne vâkıf olmasının ancak mu'cize ile izah edilebileceği anlatılıyor.
Kur’ân’ın beşer kelâmı olmadığı, nâzil olduğu ilk yıllarda fesahat ve belâgatın zirvesinde olan gururlu bir kavme benzerini getirmekle meydan okuduğu, bugüne kadar taraftar veya aleyhtar hiç kimsenin Kur’ân’a karşı muâraza edemediğinin vurgulandığı eserde, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin nübüvvet delillerinin aynı zamanda Kur’an’ın hakkaniyetine de delil olduğu kaydediliyor.
Eserin son bölümünde, dünya hayatını iman ve amel-i sâlihle geçirenlerin Cennetle müjdelendiği Bakara Suresi’nin 25. âyeti tefsir ve şerh edilirken, eserde âhirette diriliş ve haşir gerçeğinin delilleri de sıralanıyor.
496 sayfa, şamua kâğıt, 17 x 24 cm ebadında, lüks bez cilt. (Semendel Yayınları)