Arabi İşaratül İcaz ŞerhiArabi İşaratül İcaz Şerhi Satın Al

 


Bediüzzaman Said Nursî / Molla Muhammed el-Kersî

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, Birinci Dünya Harbi'nin ilk yıllarında, Doğu Anadolu'daki cephe hattında muharebeye bizzat iştirak ederken Arapça olarak telif ettiği “İşârâtü’l-İ’câz” adlı eseri, Molla Muhammed el-Kersî tarafından orijinal nüshası esas alınarak tercüme ve şerh edildi. Eserin Takdim yazısında, Bediüzzaman Hazretlerinin beyanlarına dayanılarak neden yeni bir tercüme ve şerh yapıldığı anlatılıyor.

“Eserimi, hakíkí bir tefsîr niyyetiyle yapmadım; ancak ulemâ-i İslâm’dan ehl-i tahkíkın takdîrlerine mazhar olduğu takdîrde, uzak bir istikbâlde yapılacak yüksek bir tefsîre bir örnek ve bir me'haz olmak üzere o zamânların insânlarına bir yâdigâr maksadıyla yaptım.” diyen Bediüzzaman, eserin "umûm Risâle-i Nûr’un bir fihristesi, bir listesi ve o Nûr bahçesinin bir fidanlığı ve sırr-ı i’câzi’l-Kur’ân’ın bir menbaı olduğu"nu da belirtiyor.

Dakík nükteleri ve ince ma’nâları ihtivâ eden bu mübârek tefsîr, müellifinin her ân şehîd olmayı beklemesi gibi bir hâlet-i rûhiyye içinde kaleme alındığı için, İslâm tarihinde bu ma’nâda böyle bir tefsîrin eşi ve benzerine rastlanmıyor.

Bakara Suresinin 21 ve 22. âyetlerinin tefsîr edildiği beşinci ciltte, pek çok yönleriyle ibâdet konusu işleniyor. İbâdetin sadece namaz, oruç, zekât gibi kısımlardan ibaret olmadığının anlatıldığı eserde, Kur’an’ı Azîmü’ş-şânı yeryüzüne hâkim kılmak; ahkâm-ı Kur’aniyyeyi ilmî, amelî ve edebî sâhalarda icrâ ve tatbik etmenin de ibadet emrine dahil olduğu vurgulanıyor.

İbâdet edilecek Zâtın varlığına, birliğine deliller olması gerektiği; yeryüzü ve gökyüzü ile içindeki bütün mevcûdâtın yeteri kadar tevhîd delilleri ile dolu olduğu kaydedilen eserde, bütün Kur’ân âyetlerinin âfâkî ve enfüsî delilleri gözönüne serdiği, tekvîn ile teklîfi birleştirdiği ve hükümleri de İlâhî isimlere dayandırdığı beyân ediliyor.

298 sayfa, şamua kâğıt, 17 x 24 cm ebadında, lüks bez cilt. (Semendel Yayınları)